top of page

İşveren Markası Danışmanlığı

İşveren Markası projelerinin üç temel amacı var. Kuruma en doğru yetenekleri çekmek, bu yetenekleri kurumda tutmak ve yeteneklerin kuruma olan bağlılıklarını en üst seviyeye taşımak. 

 

Bunun için önce kurumun bir işveren olarak en güçlü yanları belirleniyor ve sonrasında bir EVP (Çalışan Marka Vaadi) ile birlikte iletişimi yapılıyor. Ancak, projelerin çoğu beklentileri karşılayamıyor.

 

Son 15 yıldır yaptığımız projelerde, İşveren Markası çalışmalarının başarılı olmasını sağlayan üç kritik neden gördük.

 

İlki, İşveren Markası projeleri şirkete özel. Bir şirkette yapılan başarılı uygulamalar, başka bir şirkette işe yaramayabiliyor. Bunun için öncelikle klasik Çalışan Memnuniyeti ya da Çalışan Bağlılığı anketleri yerine, bu amaca özel tasarlanmış, kurum kültürü analizleri gerekiyor. Bu veri tabanlı analizlerle, önce şirkete özel kritik değişkenlerin belirlemesi ve sonrasında bu değişkenlerin odak gruplarla test edilip çalışan içgörüsü üretilmesi en doğru sonuçları getiriyor. 

 

İkincisi, bu projeler ancak geniş bir bakış açısıyla gerçekleştirildikleri zaman başarılı oluyorlar. Çalışan deneyimini tüm sürece entegre etmek, yapılacak olan iletişimi ana işveren markasının yanında tüm alt markaların üzerine kurgulamak, işveren marka kişiliği çerçevesini net olarak belirlemek, stratejik temas noktalarını analiz etmek, tüm iletişim ve aksiyon süreçlerine çalışanları aktif olarak sürece entegre etmek başarı şansını çok artırıyor. 

 

Üçüncüsü, eskiden kalan Mavi yaka/Beyaz yaka ya da Yönetici olan/Yönetici olmayan gibi ayrımlar, çalışan beklentilerini anlamamız için yeterli olmuyor. Çünkü aynı gruptaki çalışanların beklentileri bile birbirinden ayrışıyor. Bunun yanında beklentiler zaman içerisinde sürekli değişiyor. Bu nedenle, İşveren Markası aksiyonlarının çalışan alt segmentleri için farklılaştırılması gerekiyor.

Örnek Proje

OTOKAR

bottom of page